WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
 MİLLİ GÜVENLİK DERSİ KALDIRILIYOR
5.02.2012

 

 

        Bir önceki yazımızda toplumun militarist anlayıştan kurtulup, normalleşmesini sağlayacak, çağdaş demokratik toplumlardaki gibi hamaset ve kışla disiplininden uzaklaştırıp sivil anlayışı hakim kılacak bir adım olarak bu dersin kalkmasının rolünü sorgulayacağımızı belirtmiştik.

        Bu dersin belirtilen zararları verip vermediğini anlamamız için dersin içeriğini ve veriliş şeklini anlamamız gerekir.

        Bu ders uzun yıllar “askerlik dersi” olarak okutuldu. O yıllarda da bu dersi yine asker öğretmenler okuturdu. Bu derste askerlikle ilgili kavramsal bilgiler verilir, askerin tarifi yapılır, askeri rütbeler anlatılır, bazen de gelen öğretmen kendi deneyim ve gözlemlerini anlatarak askerlik mesleği ile ilgili bilgiler verirdi.

        Hepimiz askerlik dersine hiç gocunmadan girerdik. Hatta not ortalamasını yükseltecek derslerden görürdük. Yılın tüm ders haftalarında sadece askerlikle ilgili bilgiler verilirdi. Zaman, zaman siyasete meyilli asker öğretmenler derse gelse de, bunları çok ciddiye almazdık.

        Fakat 1980 yılından, yani darbeden hemen sonra, bu ders “mecburi” derslerden sayıldı. İçindeki askerlik konuları sadece 4 saatle sınırlandırılıp, eğitim yılının kalan 32 haftasında milli güvenlik adı altında resmi tarih tezleri, güvenlik konseptleri, ülke güvenlik politikaları, dış politika konuları, hatta dış ticaret konuları, tamamen militarist bir gözlükle anlatılmaya başlandı.

        Anlatılan bu derslerde, doğrudan siyaset yapılıp, askerlerin hatasız yurt severler, sivil siyasetçilerinde beceriksiz, milleti düşünmeyen, sadece kendi çıkarlarını düşündükleri, bazen açıktan, bazen ima yoluyla, genç beyinlere empoze ettiler. Genç beyinlere siyaset yapmanın kötü, apolitik olmanın iyi bir şey olduğu anlayışını aşılama gayretine girdiler. Siyasetten nefret ettirme gayesi güden propaganda yaparak, tıpkı darbecilerin hedeflediği gibi “savaşmayan sevişen” gençlik anlayışı aşıladılar.

        Sınıfları asker kışlası, öğrencileri askerleri, olarak görüp, sınıf düzenini askeri kışla düzenineçevirdiler. Asker öğretmen sınıfa asker dershanesine girer gibi girmeye gayret ettiler. Sınıfa girerken “ dikkat” diye bağırtıp, askeri disiplinle hareket etmesini sağladılar. Aksine davranış gösterenler veya disipline ayak uyduramayan öğrencileri aşağılayıp sınıflarda onurlarını kırdılar. Savaşmanın ve savaşta insan öldürmenin kutsallığını genç dimağlara kazıdılar. Böylece, sorgulamayan, militarist, şiddet heveslisi nesiller yetişmesine sebep oldular.

        Son 30 senede yetişen neslin en çok sevdiği filimler ve diziler, şiddet içeren diziler, magazinler olması bu yüzden olduğunu düşünüyorum. İnsan hakları, kişi hürriyetleri gibi konuları sürekli dış güçlerin dayatmaları olarak görülmesini arzu ettiler. İnsan haklarından, kişisel hürriyetlerden, ülke siyasetinden bahsedenleri “dış güçlerin maşası” olarak algılattılar.

        Netice olarak; yetişen nesiller nazarında siyaset yapmak, memleket meselelerine siyasi çözümler getirmek isteyen kurumları gözden düşürüp, siyasete kuşkuyla bakmayı vatanseverliğin bir gereği olduğunu anlattılar. Onun içinde bugün siyaset kurumunun prestiji ayaklar altında sürünüyor.

        Bu dersin kalkması, bu sakat anlayışın kalkmasına militarist bir anlayıştan demokratik bir anlayışa toplumu taşıyacaktır. Bunu için bu adım yeterli görülmese de önemli bir adım olduğu kısa zamanda anlaşılacaktır.

        Şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir ki; bu dersin kalkması militarizmin bitirilmesi açısından önemlidir. Ama bununla beraber daha bir sürü uygulamanın da kaldırılması gerekir. Mesela uzun zamandan beri başta İslamcı siyasetçiler olmak üzere bir çok siyasetçinin karşı çıktığı “andımız” adı altında okutulan sabah yeminlerinin de kalkması gerekir. Bu uygulamanın kalkmasını teklif ettiği için 312. madde gereğince mahkum edilen rahmetli Erbakan hocamızın başına gelenleri hepimiz hatırlarız.

        Bütün bu sıkıntılardan kurtulmamız için hem bu dersin, hem “andımız” in, hem gençliğe hitabenin törenlerle okutulmasının kaldırılması, hem de inkılap tarihinin kutsal metin gibi algılanmasından vazgeçip, yakın tarihimizin eleştirel gözle de okutulmasına imkan tanınması gerekmektedir. Tarihe ve tarihi şahsiyetlere kutsallık atfederek sorgulayan, demokrat nesiller yetiştirmek mümkün değildir.

        Demokratik bir topluma ulaşmanın olmazsa olmaz şartlarından biriside, askerlik görevi için yetiştirilen subaylarımızın daha lise öğretiminden başlamak üzere, eğitim programlarının demokratik ilkelere uygun olarak yeniden gözden geçirilip, demokrasi ile bağdaşmayan bilgi ve anlayışlardan ayıklanması gerekir. Bugüne kadar olduğu gibi müstakbel subaylarımıza “sen devletin tek sahibisin, müstakbel cumhurbaşkanı sensin” anlayışı ile eğitilirlerse ülkede demokrasini yerleşmesi mümkün olmayacaktır.  

        Selamlarımla….  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Perihan Aracı

    Perihan Aracı

    11.09.2011 01:46

    makarnası , eriştesi unutulurmu hiç :)

Yazarlar

Haber İhbar